ARŞİV

NE KADAR ÇABUK GEÇTİ 10 YIL

Şumnu Kültür Evi Destan Folklor Grubu Kadın Korosu’nun 10. yıldönemi kutladı. Bu toplantı sanki sadece sıradan bir kutlama değildi. Büyük değer taşıdı, çünkü yıllar önce yapılanlar hatırlandı, anlatıldı. Deliorman Türk kadınlarının yaşam tarzı, haksızlıklara karşı direnişi ve güzellikleri söz konusu olunca değeri olmayan anlar yaşandı, mutluluk ve hüzün gözyaşları aktı, heyecanlı anlatımlar kalpleri hoplatıp tansiyonları yükseltti ve dernekteki genç üyelere bilgi verildi.
Emine Müstecep, Rahime Muharrem, Azize Üzeir, İklime Salim, Fatma Mehmet, Sevim Hasan, Ükke Hanım, Mücevher Halilova, Nadiye Yakup, Benisiye Hanım, Rahime Mehmet, Gül Yakup ve Sevim Müstecep gibi 25 civarında olan emekli kadın, 10 yıl önce çocuklara bildikleri türküleri söylemeye ve öğretmeye başladı. Tabii, türkü söylemeye geliyorlar diye dedikoduların yüzünden üzülmüş olsalar da vaz geçmediler. Biliyorsunuz, Türk toplumunda bu konular biraz hassastır. Onların manevi destek ve bilgileriyle Şumnu Destan Folklor Grubu, Karagöz Tiyatrosu, El işleri ve Memeleketim Araştırma Grubu kuruldu ve gelişti. Ayrıca Şumnu Kültür Evi Nurten Remzi’nin Deliorman’da Suyun Gözü notalı türkü kitabında yer alan türkü, mani ve eski fotoğrafları keşfetmek, bulmak, toplamak, yansıtmak ve tanıtmak için büyük katkılarda bulundu.
Bulgaristan Türklerine asimilasyon politikası çerçevesine giren olumsuzluklardan biri, yıllar önce Şumnu Türk Tiyatrosu’nun kapatılmasıydı.”O, içimizde sönmedi, biz türkü söylerken sanki onu yeniden yaşatıyoruz” dendi. Onun hatıraları sönmedi, gözalıcı ve gönülleri okşayan gösterileri hemen hemen her provada anlatıldı, solist, oyuncu, müzisyenlerin adları geçti, hatta 30 yıl sonra Kurban Bayramı konserini düzenleyerek Emel Tabak, Bayse Çauşeva, Halit Hamit, Sıdika Ahmedova ve Emrullah Topçu gibi hayatta kalan solistleri bir araya gelip unutulmayan anlar yaşadık. Değerli solist ve oyuncu Emel Tabak şu anda sınır dışında olduğundan dolayı kutlamaya gelemedi. Bulgaristan’da “Ormancı” türküsüyle ün kazanan tiyatro sanatçısı Sıdika Ahmedova da hastanede olduğundan dolayı kutlamaya katılamadı. Kadınlar ona şifalar dilekleriyle her ikisinin kulaklarını çınlattı ve onların burada olmama eksikliğinin hüznünü yaşadı.
“Ne kadar çabuk geçti bu 10 yıl” sözleriyle başlayan kutlamada söylenen türküler sayesinde heyecan arttı. 83 yaşında Kadriye abla en yaşlı üyesi olup ilk günlerden beri daima katılıyor, 65 yaşında Sevim Müstecep ise , Şumnu Nazım Hikmet Türk Okumaevi adını taşırken, 14 yaşındayken korosunda türkü söylemeye başlamış. ”Kültür evimize öğrenci yıllarımdan geliyorum. Deliorman sahnelerinde piyes, türkü, oyun sunuyorduk. Rahmetli annem beni yanlız göndermiyordu. Benimle birlikte provalara ve gösterilere geliyordu. Beni alıp gitmesinler diye geliyordu. Biliyorsunuz, evvel kız kavrama olayları çoktu. Ben bilet satma sorumlusuydum. Bir yaşlı Ali aga vardı. Onunla birlikte bir gün önceden otobüsle köylere gidip bilet satıyorduk.O da bana hiç kimse ile konuşmayı vermiyordu. Erkek çocuklarını kovuyordu. Çok güzel ve neşeli anlar geçirdik. Gösteri yapmaya köylere kamyon ile giderdik.”
Nurten Remzi’nin annesi olan Azize Üzeir şunları anlattı: “Kızıma çocukluğundan beri hep türkü söyledim, mani, şiir ve ninni okudum, masal anlattım, anne ve babamın anlattığı hikayeleri anlattım. Ay, oğlan, Asma Altı Serin Olur, Dere Geliyor, Entaresi Ala Benziyor, Şumnu Türküsü, Deliorman Yolunda, Tamburam Arap Oldu, Çeşmenin Üç Tür kurnası, Ayva Çiçek Açmış, Çemberimde Gül Oya gibi türküler unutulmasın diye aklıma gelen türküyü defterime yazdım. Gece uyurken aklıma bir parça gelirse kalkıp türkü, mani yazdım. Veya çamaşır yıkarken, ellerim ıslak ve sabunlu olsa da, işi bırakıp, ellerimi silip, kurutup türkü yazdım.”
Nadiye Hanım ve İklime Hanım şunları anlattı: “Biz, çocukluk oyunlarımızda, tarlada çalışırken, hamurlu ellerimizle, tütün toplayıp dizerken, buğday biçerken, hayvanlarımızı doyururken, mısır kazarken, yorgan dikerken, evvel yapılan mecilerde çok türküler söyledik. Ad değişimi ve yasaklar döneminde korkudan defterlerimizi çöpe attık. O kötü dönemde türkülerin sözlerini unutmamak için iş yaparken hep mırıldandık, düğün bayramlarda söyledik, çocuk ve torunlarımızı büyütürken söyledik. 10 yaşında değiliz, ama on yıl önce daha resmi ve daha düzenli Şumnu Kültür Evi’ne toplanarak Destan Kadın Korosu olarak çalışmalarımıza başlayınca çok sevindik ve hala istekle katılıyoruz. “
Gül Yakup, ”Zaman zaman bir araya gelmemiz, türkü söylememiz çok güzel, ama aynı anda da çok üzülüyoruz, bu manevi zenginliklerimizi korumak için bize kimse kulakasmıyor, bizi belediye de, parti de gerektiği kadar desteklemiyor, ama Türk folklor çalışmaların, türkülerimizin ayakta kalması için çaba ve emek gelecekte de vereceğiz. Ömür boyu, hayatta olduğumuz sürece türkü söyleyeceğiz”.
5 yaşından beri Destan Çocuk Folklor Grubu’na katılan ve artık yönetimde yer alan 19 yaşında Mirel Tuncay, herkesi duygulandırdı, tüm kadınlara çocuk ve gençlerin adına teşekkür ederek şunları sundu. ”Nurten Remzi, kadınlara “altın kızlar” diye hitap ediyor. Onlar bu hiyaba laiktir. Burada hep birlikte unutulmayan anlar yaşadık. Hep birlikte ülkemizde ve sınır dışında Deliorman Türk folklorumuzu tanıttık. Şu anda çok mutluyum. Artık büyüdüm. Artık sizin kadın koronuzun üyesi olacak kadar yaşa geldim. Sizin, yürüdüğünüz, bize gösterdiğiniz yoldayız.”



MİNİK GÜZEL SUZAN CEMİL, SOZOPOL YARIŞMASINA KATILIYOR


Şumnu’dan 9 yaşında olan Mini Miss Suzan Cemil, 16 Haziran 2013 tarihinde düzenlenen, Karadeniz kıyısında bulunan Sozopol şehrinde Uluslararası Litıl Miss ve Mistır Planeta’ya katılıyor. Şumnu Favorit kurumunda 3 yaşından beri katılan minik güzelimizin birçok başarıları var:
2008- Mini Miss Şumen ve Mini Mis Bulgaristan,
2009- Bulgaristan En Küçük Güzelleri Mini Miss Bulgaristan,
2010- Güney Afrika Uzay Kraliçesi Birinci Prensesi,
2013- Güzellik Prensesleri Anne ve Kızı Birincileri- bu yarışmada Albena Rahneva’dan ödülünü aldılar
Ailesiyle birlikte Şumnu Kültür Evi üyesi olan, gururla “Knyaz Boris I” Okulu’nu olimpiyat ve yarışmalarda temsil eden, ala öğrenci Mini Miss Suzan Cemil’in başka uğraşıları da var- manken, modern bale, solist, tiyatro kurslarına katılıyor, yer jimnastiği ve ingilizce derslerine de istekle katılıyor. İyi bir muhasebeci olmak ve ünlü manken olacak kadar başarılara ulaşmak, hayallerinde var. Kendini bilbord’ta da görmek istiyor.