KARAGÖZ TİYATRO GÖSTERİSİ


Dünya Tiyatro Günü 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından yaratıldı. Her yıl 27 Mart günü dünya çapında tiyatro grupları tarafından kutlanmaktadır. Pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik kutlamalarda yer almaktadır.
31 Mart (Cumartesi) günü saat 11:00 de Şumnu Kültür Evi Karagöz Gölge Tiyatrosu yetişkin üyeleri Emel Seyhan, Cahide Ercan, Erol Halit ve Cengiz Ercan, Dünya Tiyatro Günü vesilesi ile Türk tiyatrosunun vazgeçilmezleri arasında yer alan Hacivat - Karagöz gölge oyunu sahneledi. Oyunu büyük bir ilgi ve dikkatle izleyen öğrenciler, neşeli anlar yaşadı.
Tüm seyircilere Karagöz ve Hacivat tiyatrosunun anlamı, özellikleri ve tarihçesi de tanıtıldı. Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz denir. Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir.
Anlatılanlar rivayete dayanır, zira gerçekten yaşamış olsalar bile büyük ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek kadar önemli bulunmamışlardır. Halkbilimciler Karagöz'ün bazı oyunlarda Çingene olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmesi, Bulgar gaydası çalması ve Evliya Çelebi'nin tanıklığına dayanarak Bizans imparatoru Konstantin'in Çingene seyisi Sofyozlu Bali Çelebi olduğunu ileri sürmektedir. Bir diğer rivayet ise Hacı İvaz Ağa ya da halka mal olan adıyla Hacivat ve Trakya'da bulunan Samakol köyünden demirci ustası Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçidir. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, caminin vaktinde bitmemesine Karagöz ve Hacivat'ı şikayet eder. Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen , ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Hacivat ve Karagöz tanınır.
Oyunun oynandığı alana "Küşteri Meydanı" adı verilir.
Türk gölge oyunu olan Karagöz, son 50 yılda büyük bir gerileme içine girmiş, neredeyse yok olma noktasına gelmişti. Günümüzde sadece ancak bir elin parmakları kadar sayabileceğimiz Karagöz sanatçılarının çabalarıyla, tekrar hayata döndürülmeye çalışılan Karagöz’e en büyük katkıyı da kuşkusuz Bursa yapmıştır. 2007 yılında Bursa Karagöz Müzesi 10 yılı geride bıraktı. 10. yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Karagöz Müzesi, karagöz sanatını yarınlara tüm pırıltısı ile ulaştırabilmek için yeni bir misyon üstlenmiştir. Modern müze anlayışı ile tekrar ele alınan Karagöz Müzesi’nde iki galeri bulunuyor. 1. galeride gölge oyununun tarihçesi panolar ile anlatılırken diğer galeride geleneksel tiyatronun duayenlerinden olan Sn. Metin And’ın koleksiyonundan derlenen 61 parça orijinal Karagöz oyunu tasvirleri teşhir edilmektedir. Aynı galeride konuyla ilgili farklı üstatların koleksiyonlarına da yer verilerek koleksiyon zenginleştirilmeye çalışılmaktadır. Tasvirlerin yanı sıra bu galeri de Raif Kaplanoğlu’na ait Osmanlıca gazetelerde bulunan Karagöz-Hacivat karikatürleri ve çeşitli karagöz efemeraları bulunmaktadır.
                                                                                 


Emel Seyhan